9 Ekim 2013 Çarşamba

Kafka İle Söyleşiler * Gustav Janouch

     Bu kitapta Gustav Janouch'un; babasının yakın iş arkadaşı olan Kafka ile genç yaştayken yaptığı söyleşiler bulunmaktadır. Gustav Janouch'un yazı yazmaya olan merakını gören babası; Kafka'ya bu yazılardan bahsedip oğlunu kendisiyle tanıştırır. (Ne baba ama! Kafka'nın babanızın arkadaşı olduğunu bir düşünsenize... çılgınlık)  Kafka o sıralarda, İşçileri Kazalara Karşı Koruma Kurumu'nda çalışmaktadır. Eserlerinin çoğu öldükten sonra yayınlanmış, adı ve eserleri ölümünden sonra tüm dünyada yankılanmıştır

     Kafka hakkında daha fazla bilgi edinmek adına okunması gereken bir kitap, sizi 1920'lere hatta aynı zamanda daha önceki yıllarda yazılan eserlere de götürüyor. İyi okumalar.

     Şimdi gelelim o yıllarda Kafka'nın söylediklerine;



     Belirgin olan tek şey acı çekmektir.


     İnsanın gücünü arttırdığında aydınlık iyidir. Şu korkunç uykusuz geceler olmasaydı hiç mi hiç yazamayacaktım. Ama hep benim kendi karanlık yalnızlığımı anımsatıyorlar bana.
                             
               
     İnsan bazı şeyleri aklından çıkarıp atmak için onların resimlerini çeker. Benim öykülerim, insanın bir tür gözlerini kapayışıdır.


     Bir insan yaşamdan bir yığın kitap ortaya koyabilir, ama kitaplardan az, çok az yaşam ortaya koyabilir.


     Eskiler yaşamın en derin anlamını koyuyor - sürekliliği. Yeni olan şeyler, en gelip geçici olan şeylerdir. Bugün güzeldir, yarınsa gelip geçici ve gülünçtür.


     Benim kuşkuculuğum, bu savaşımın genelde bir gölge boksu olduğu gerçeğini değiştirmez.


     Yaşlılık, er geç ulaşılması zorunlu olan, gençliğin geleceğidir. Savaşım niye öyleyse? Daha çabuk yaşlanmak için mi? Daha çabuk değişmek için mi?


     Yazar ile Kafka arasında geçen diyalog;

     G.J.: "Çok mu yalnızsın?"
     Franz Kafka başını sallar.
     G.J: "Kaspar Hauser gibi mi?"
     Franz Kafka gülerek: "Kaspar Hauser'den daha beter. Ben Franz Kafka kadar yalnızım."


     Bir düş içinden yürürdük gözlerimiz açık: kaybolmuş bir çağın bir hayaletiydik bizler yalnızca.


     Ama bu yalnızca kişisel bir fikir şu anda, daha derinliğine incelersem vazgeçerim sonra belki de.


     Hepimizin elinden geldiğince çabucak uykuya dalarak kaçmaya çalıştığı kötü bir vicdanı vardır.


     Yaşayanları kimse bilemez. Günümüz değişim ve dönüşümdür.


     Her zaman değil. Ama böylesine Tanrısız bir zamanda insanın şen olması gerekiyor. Bir görevdir bu. Geminin orkestrası Titanic batıncaya kadar çalmıştı. İnsan umutsuzluğun temellerini ancak böyle zayıflatıyor.


     Yalnızca an geçerlidir. Yaşamı belirler.


     İnsanlar söylediklerinin ve yaptıklarının sonuçlarını önceden göremedikleri için kötü ve suçlu olurlar.


     İnsanın tüm yaşamı ölüme doğru bir yolculuk yalnızca.


     Bilirsin - yuva yuvadır. Başka yerlerde her şey çok değişik.


     İnsan yalnızca bağırıyor, çağırıyor, pepeliyor, yutkunuyor. Yaşamın taşıma bandı insanı bir yerlere götürüyor -ama kimselerin bilmediği bir yerlere. İnsan, yaşayan bir canlıdan çok, bir şey, bir nesnedir.


     Yaşama sıkı sıkıya sarılmış birisi korkmaz ölmekten. Ölüm korkusu, yaşanmamış yaşamın sonucudur yalnızca. Aldatılmış olmanın bir belirtisidir.


     Kafka'nın basın ve siyaset hakkındaki söyledikleri;
     "Bu büyük politik toplantıların anlaksal düzeyi, sıradan kahvehane konuşmalarınınki gibidir. Olabildiğince az şey söylemek için, insanlar bağıra çağıra ve uzun uzun konuşurlar. Gerçekten de doğru ve ilginç olan şeyler, üzerine hiçbir sözün edilmemiş olduğu, arka düzeyde dönen dolaplardır."

    Janouc sorar; "Yani sence basın doğruya hizmet etmiyor mu?"

     "Yaşamın gerçekten birkaç yüce ve değerli şeylerinden bir tanesi olan doğruluk satın alınamaz. Sevgi veya güzellik gibi, bir armağan olarak alır insan onu. Ama bir gazete, satılıp alınabilen bir üründür."

     Yazar; "Yani basın insanın aptallığını kötülüğe mi teşvik ediyor yalnızca?"

     "Hayır, hayır! Her şey, yalanlar bile doğrudan yana çıkar. Gölgeler güneşi karartmazlar."



     Kafka'nın Birleşmiş Milletler için söyledikleri;
     "Birlik, savaşın yerini belirleyen bir çarktır. Savaş devam ediyor, şimdi yalnızca başka silahlarla. Tümenlerin yerini bankalar alıyor: paranın savaş gücü savaş sanayisinin yerini alıyor. Birlik, bir uluslar birliği değil; çeşitli çıkar grupları için bir menkul kıymetler borsası."



     Dağların dorukları birbirlerini görürler. Genellikle aynı çevrede bulunmalarına karşın, eteklerinde yatan çukurluklar ve küçük vadiler birbirlerinden habersizdirler.


     Gülme! Güzel olana karşı gözlerini kapamak istiyormuş gibi davranma. Gururunu gizliyorsun yalnızca. Gülümsemelerin? Dökülmemiş gözyaşları onlar.


     Mutlu anılar kederle karıştıklarında daha tatlı oluyor. Dolayısıyla, üzgün değilim aslında, ama zevk için açgözlüyüm yalnızca.


     Bir rüzgar esintisi, bir ölüm havasıdır bu yalnızca. Bir an içinde kaybolur gider. Bana en yakın olanlardan bile ne kadar sonsuz bir biçimde uzaklarda olduğumu anlamamı sağlıyor bu yine de ve bu yüzden de yüzümde kötü bir bakış beliriyor, bunun için beni bağışlaman gerekiyor.


     En kolay çözüm, kusurun birlikte paylaşılması olacaktır. Hastalık aşılayacağım sana.


     Uykusuzluğum yalnızca büyük bir ölüm korkusunu gizliyor belki de. Uykudayken benden ayrılıp giden canın bir daha asla geri dönmeyeceğinden korkuyorum belki de. Ani bir karar olasılığından korkan, kesin bir günah anlayışıdır uykusuzluk belki de. Uykusuzluğun kendisi bir günahtır belki de. Doğal olanın bir dışlanışıdır belki de.


     Tüm hastalıkların kökeni günahtır. Ölümlülüğün nedeni budur.


     İnsan yaşlandıkça genişliyor ufku. Ama yaşam olanakları ise küçüldükçe küçülüyor. Sonunda insan yukarıya doğru bir bakış bakıyor ve dışarıya doğru bir soluk veriyor yalnızca. Bir insan işte o anda tüm yaşamını gözden geçirir belki. İlk kez - ve son kez olarak.


     İnsan yalnızca amacına ulaştığı zaman yolunun doğru mu yoksa yanlış mı, olduğunu anlayabilir. Biz en azından yola koyulduk şimdi. Hareket halindeyiz ve dolayısıyla da yaşıyoruz.


     İnsan kendisinden kaçamaz. Kader böyle. Seyretmek ve bizle bir oyunun oynandığını unutmaktan başka yapacak bir şey yok.


     Sakin ve sabırlı ol yalnızca. İçinde bulunduğun kötü durum ve hoşnutsuzluk sessizcene terk edecek seni. Bunlardan kaçınmaya çalışma. Tam tersine, dikkatlice incele bunları. Tepkisel sinirliliğinin yerini etkin anlayış alsın ve göreceksin ki dertlerinden kurtulacaksın. İnsanlar büyüklüğe kendi küçüklüklerinin üstesinden gelerek ulaşırlar yalnızca.



     1924 yılı 3 Haziran gününde Franz Kafka Viyana yakınlarında özel bir sağlıkyurdunda ölmüştür.

     Yazarın babası ise 14 Mayıs 1924'te intihar etmiştir.

     Aralarında sadece 21 gündür vardır.

     Babası ve en çok sevdiği kişi Kafka öldüğünde yazar 21 yaşındadır.


   





     

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder