17 Ekim 2019 Perşembe

Kökler, Yollar Ve Yitik Benler * Susanna Tamaro



     - İşte benim hayat tarzım: bir şeye varmak ve hemen sonra huzursuzca onu terk etmek.


     - Aslında avutulması mümkün olmayan bir mutsuzluğa düşmüş değildim, ender olarak drama dönüşen sıradan bir beceriksizlik sergiliyordum.


     - Yeniden uyandığım sabah, kalktığımda adımlarımın eski güvenlerini yitirdiğini, hareketlerimin tereddütlü olduğunu fark ettim; aynada gördüğümse bir zamanlar ben olan kişinin gölgesiydi sadece.


     - Kendimi her şey için inceden inceye sorguladıkça bedenimin tüm enerjisini çaldım; ta ki onu tümden kıvamsızlaştırana ve benliğimde yarı gölge yarı insan olduğuma ilişkin bir fikir oluşana kadar.


     - İçsel olarak hayatım çatladı, artık şiddetli dürtüler hissetmiyorum, abartılı hareketler yapacak halim yok; bir yanımı kötü olana sunmaya, bir şekilde gölgelerin akrabası olmaya devam ediyorum.


     - Arada sırada ölümün kemiklerini çatırdattığı, hafif bir soluk gibi içime sızdığı izlenimine kapılıyorum. Bazen de, özellikle geceleri, derin mi derin bir yalnızlık duygusunun içine yuvarlanıyorum. Kalbimin attığını, ciğerlerimin genişlediğini hissediyorum, nabzımın her atışını duyuyorum; bu beni hiç sevindirmediği gibi sadece derin bir kaygı yaratıyor.


     - Zamanla tümden umursamaz birine dönüştüğümü söylemek istemiyorum; daha adil bir hayat olasılığına ilişkin bir umudu koruyorum hala, ama gündelik hayat konusunda bir tür kopukluk hissediyorum.

22 Temmuz 2019 Pazartesi

Akra'da Bulunan Elyazması * Paulo Coelho




     - Dünyanın en yüksek dağına tırmanmak için yıllarca hazırlık yapan bir adam, tırmanış günü gelip çattığında bir fırtına koparsa kendini mağlup düşmüş hisseder mi? Adam dağa şöyle der: "Beni şimdi istemiyorsun; ama hava düzelecek ve bir gün zirvene tırmanmayı başaracağım. O gün gelinceye dek burada beni bekle.


     - Yalnızlık birlikteliğin yokluğu değil, ruhumuzun bizimle sohbet edecek kadar özgür olduğu ve yaşamımız konusunda karar vermemize yardım ettiği bir andır.
     Öyleyse ne mutlu, yalnızlıktan korkmayanlara! Kendi kendilerine arkadaşlık etmeye korkmasınlar; uğraşacak iş, eğlence ya da yargılayacak insanlar bulmaya uğraşmasınlar...


     - Hayatta asla yalnız kalmayan kişiler, kendilerine yabancılaşırlar.


     - Aradığın bu olsun: Daima yaşamayı arzuladığın şeyleri yaşa. Başkalarını eleştirmekten kaçın ve düşlerine odaklan.


     - Halen içini kemiren huzursuzluğun sebebi gerçekler değil, gerçekler karşısında nasıl davranacağını bilmeme korkusudur. Yoluna devam etmeye karar verip diğer seçenekleri kenara ittiğinde iradesinin kusursuzluğunun farkına varır ve gerçekler, kararlarına boyun eğer.


     - Aklında bir hedef bulunmalıdır. Ama hedefine doğru ilerlerken ara sıra durup manzaranın tadını çıkarmaktan da kimseye zarar gelmez. Attığın her adımda biraz daha uzağı görebilir ve henüz gözüne çarpmamış şeyler keşfedebilirsin.


     - Şöyle der takıntı;
     " Bundan böyle kaderin bana ait. Seni var olmayan şeylerin peşine düşüreceğim.
     Yaşama sevincin de bana ait. Şevkini dışarı atıp yerine yerleşeceğim için kalbin huzur yüzü görmeyecek artık.

İki Şiirin Arasında * Yekta Kopan


6 Temmuz 2019 Cumartesi

Bir Damla Yaş Ve Bir Gülümseyiş * Halil Cibran



     - Bırak topraktan aldıklarını, çünkü benim sonsuz olan.


     - Güneşin altında yapılan bütün işleri gördüm ve anladım ki, hepsi, ruhun kendini beğenmişliği e sıkıntılarıdır.


     - Sana tohumlar verdim, onlardan çiçekler açtırdın ve genç filizler verdim, ağaçlar yetiştirdin. Çünkü sen güle ve leylağa hayat veren ve servileri ve sedirleri büyüten bakir topraklara sahipsin...


     - O dakika, çağlara doğan İsa gibi geldi hayatıma, çünkü ruhla ve saflıkla ve aşkla doluydu. O, derinliklerimdeki karanlığı ışığa ve kederimi ve umutsuzluğumu şansa çevirdi.


     - Benim hayatım, bir keder öyküsüydü; şimdi neşeyle doldu ve mutluluğa dönecek, çünkü Çocuk'un kolları sardı kalbimi ve ruhumu kucakladı.


 

28 Haziran 2019 Cuma

Kırk Oda * Murathan Mungan



     - Shakespeare - Onikinci Gece


     - Sürekli değişik düşüncelerin etkisinde kalıyor, bir türlü kendimi bulamıyordum. Galiba bütün kusurum biraz fazla kitap okumaktı. Otuz yaşından sonra felsefe, psikoloji, iktisat, fransızca öğrenmeye kalkışmış, keman dersleri almaya başlamıştım. Bir yandan da ikebana kurslarına yazılmıştım. Komşularım: Bu kadar okuma, sonunda üşütürsün, diyorlardı. Galiba onlar haklıydı, insan çok fazla okumamalı ve çok fazla düşünmemeliydi. Çünkü sonunda gerçekten üşütmese bile bir tuhaf oluyordu. Yaşadığın dünyaya sığmıyordun, ya da dar geliyordu hayat sana.


     - Fassbinder, Fellini, Visconti filmleri.


     - Oğuz Atay, Kavafis, Carson Mc Cullers, Virginia Woolf, Marguerite Yourcenar, Jean Rhys, Tennessee Williams, Arthur Miller, Ibsen, Çehov, Dostoyevski.

22 Haziran 2019 Cumartesi

Kendime Düşünceler * Marcus Aurelius

                                                             


     - Şafakla birlikte, kendine şunları söyle: İşgüzar, nankör, küstah, hilekar, haset, geçimsiz kişilerle karşılaşacağım. Bu kötü özelliklerin hepsi iyi ve kötü bilgisizliğinden bu kişilerin başına geldi. Fakat ben, iyinin doğasının güzel, kötünün doğasının çirkin olduğunu gördüm.


     - Yaşamının son günüymüş gibi, işlerinde amaçsızlıktan, inandığın düşünceden heyecanla dönmekten, riyakarlıktan, kendini beğenmişlikten ve paylaşılmış şeylere karşı duyduğun hoşnutsuzluktan kurtulursan her işini gayretle yerine getireceksin.


     - Aşağılıyorsun, bizzat kendini aşağılıyorsun ruhum! Kendini onurlandıracağın zaman gelip geçiyor. Çünkü herkesin tek bir yaşamı vardır ve seninki hemen hemen tamamlandı; kendine saygı duyan biri değil, diğer insanların ruhlarında kendi mutluluğunu arayan birisin.


     - Kesinlikle gerçekleştirmek istediğin şeyler için hızlan, boş umutları defet, eğer kendinle ilgiliysen, hala mümkünken kendi yardımına kendin koş.


     - Her insanın sadece ilgilendiği şeylerin değeriyle değerlendirildiğini sakın aklından çıkarma.


     - Olmayan şeyleri varmış gibi düşünme; elinin altındakilerden birini tercih et ve eğer onlar da olmasaydı, onları nasıl arayacağını düşün. Yine de seni memnun eden elindeki şeylere kendini fazla kaptırma, onlara fazla değer verirsen elinden kayıp gittiklerinde üzülürsün.
     Kendi içine çekil. Yönetici ilke kendisiyle yetinen bir doğaya sahiptir ve doğruyu yaptığında huzur verir.


     - Karakter mükemmelliği, geçip gitmekte olan her günü gerginlikten, uyuşukluktan uzak, rol yapmadan, son gümüş gibi yaşamaktır.


     - Bugün tüm dertlerimden kurtuldum, hatta her türlü belayı defettim. Çünkü benim dışımda değil, içimde, kendi düşüncelerimdeydiler.


     - Kısa bir ömür pek çok şeyin ortak kaderidir, fakat sen ebediyen var olacakmış gibi ya her şeyden kaçıyorsun ya da her şeyi kovalıyorsun. Kısa bir süre sonra gözlerini kapatacaksın, sonra bir başkası da seni mezara taşıyan için ağlayacak.


     - Çünkü zihin hislerden bağımsız olmaya ne kadar yakınsa, güçlü olmaya da o kadar yakındır. Öfke de üzüntü gibi zayıflıktır. Çünkü her ikisi de yaralanmaya ve teslimiyete neden olur.


     - Koruk, olgun, kuru üzüm; hepsi birer dönüşümdür, ama yokluğa değil, henüz var olmamışa.

9 Mart 2019 Cumartesi

Othello * William Shakespeare

                                                


     - Yaşamak azap haline geldikten sonra yaşamda ısrar etmek ahmaklıktır. Ölüm bizi iyi edecekse ilacımız sayılır.


     - İstediğimiz gibi olmak pekala elimizdedir. Bedenimiz bizim bahçemizdir, aklımız da bahçıvan! Öyle ki, iste ısırgan yetiştirelim, ister salata dikelim, ister çörekotu üretelim, ister nane toplayalım, ister bir sürü bitki ile dolduralım, ister oraya bakmayalım hiçbir şey yetişmesin yahut bakalım verimli olsun, bu işte dilediğini yapmak bize kalmış.


     - Güzel olduğu halde kibirlenmeyen, dilini tutamadığı halde gevezelik etmeyen, parası olduğu halde gösterişe özenmeyen "Elimde yaparım!" diyebildiği halde arzusuna mağlup olmayan, kızdırıldığı zaman intikam almak elinde olduğu halde uğradığı haksızlığı unutan ve kızgınlığını yenen, düşünmesini bildiği halde ne düşündüğünü belli etmeyen, peşinden sevgililerinin geldiğini gördüğü halde geriye bakmayan bir kadın... Eğer böyle bir kadın varsa...
     Neye layıktır?
     Ahmak emzirip meyhane tezgahtarlığı etmeye!


     - Eğer her fırtınadan sonra böyle bir sükun gelecekse varsın rüzgarlar ölümü uyandırıncaya kadar essinler! Varsın güçlükle yol alan gemi Oliympos kadar yüksek dalgaların tepesine tırmanıp sonra tekrar cehennemi cennetten ayıran uçurum derinliğince insin!


     - Sabrı olmayanlar ne kadar fakirdirler. Hangi yara birden iyi olurmuş: Biliyorsun ki biz aklımızla iş görüyoruz, sihirbazlıkla değil. Akıl da, hiç aceleye gelmeyen zamana bağlıdır.