20 Ağustos 2012 Pazartesi

Yeraltından Notlar * Dostoyevski


     - Şunu ciddi olarak söyleyebilirim; pek çok kez böcek olmayı istemişimdir. Ama ne yazık ki, buna bile layık olamadım. Sevgili okuyucularım, yemin ederim, her şeyin bilincinde olmak bir hastalıktır; bütün varlığınızı etkileyen gerçek bir hastalık.


     - Aşık olmayı denedim, hem de bir değil iki defa; inanır mısınız baylar korkunç acılar çektim. Aslında acı çekmediğimi ruhumun derinliklerinde biliyordum. Gülmek gelirdi içimden ama yine de acı içinde kıvranmaya devam eder, üstelik delicesine aşıkmışım gibi kıskançlık krizleri geçirirdim...Bütün bunların sebebi can sıkıntısıydı baylar, kesinlikle can sıkıntısı...


     - Huzur içinde yaşayıp, zafer kazanmış bir edayla ölmekten daha güzel ne olabilir ki!


     - İnsanoğlunun en büyük kusuru, Nuh Tufanı'ndan başlayıp Schlezwig Holstein dönemine dek süren ahlaksızlığıdır.


     - İnsan hedefe ilerlemeyi sever, ulaşmayı değil.


     - Kalbi temiz olmayan hiçbir şeyi derinden anlayamaz.


     - Benim alçak, sevmeyi bilmeyen, onu sevemeyecek biri olduğumu anlamıştı. Bunun mümkün olmadığını söyleyeceksiniz...Benim kadar alçak ve namussuz bir herifin olamayacağını, Liza'yı sevmememin, böyle bir sevginin değerini bilmememin mümkün olamayacağını söyleyeceksiniz..."Neden mümkün olmasın?" Birincisi ben sevemem, çünkü sevmeyi baskı aracı olarak görürüm. Hayatım boyunca buna inandım hep. Hatta sevgiyi, seven insanın kendisini isteyerek esir etmesi olarak tanımlayabilirim.


     - Aşağılanmış bir şekilde gitmesi daha iyi oldu. Aşağılanma duygusunun, insan ruhuna acı çektirdiği gibi bilinci keskinleştirir... Kısa bir süre sonra zaten kalbini kıracaktım. Fakat bu durumda, kalbindeki bu acı hiç silinmeyecek, içine düştüğü pislik ne olursa olsun onu kurtaracak ve kini kim bilir...Belki de bağışlaması ruhunu temizleyecektir. Peki neye yarar? Hangisi daha iyidir: Kolayca kazanılan bir mutluluk mu, yoksa insanın ruhunu yücelten acı mı? Evet hangisi?


     - Ben, sizlerin, korkaklığınıza "ölçülü davranış" kılıfını geçirip, yarım bıraktığınız her şeyi sonuna kadar götürdüm.


Yanlış yolun karanlığından
Kandırıp ateşli sözlerimle
Alçalmış ruhunu kurtardığımda
Derinden acı çekerek
Seni saran utancı,
Lanetledin pişmanlık içinde.
Unutkan yüreğini
Cezalandırmak için anılarla
Benden önce olup biteni
Anlatırken bana bir bir
Aniden yüzünü kapadın ellerinle
Ruhunda başlayan isyanla
Utançla ve dehşet içinde sarsılarak
Gözyaşlarına boğuldun. N.A. NEKRASOV


   

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder