16 Ekim 2016 Pazar

Bir İdam Mahkumunun Son Günü * Victor Hugo



     - Manevi acının yanında fiziksel acı nedir ki!


     - Acaba affedilir miyim? Affedilmek mi? Kim tarafından ve neden? Nasıl? Bana acınması imkansız, tersine "İbret olsun!" diyecekler.


     - Ah! Zavallı hayalperest, önce seni hapseden üçayaklık kalın duvarı yık! Ölüm! Ölüm!


     - Şimdi sakinim. Her şey bitti, iyi bitti. Müdürün ziyaretinin beni soktuğu korkunç endişeden kurtulmuştum. Çünkü itiraf ediyorum, hala ümit ediyordum.
     Şimdi, çok şükür ki, artık ümit etmiyorum.


     - Bir kaçma şansı! Tanrım! Herhangi bir yol! Kaçmam gerekiyor! Bu şart! Hemen! Kapılardan, pencerelerden, çatıdan! Nereden olursa olsun!
     Ah! Şeytanlar! Lanet! Bu duvarı en iyi aletlerle bile oymak için aylar gerekirdi, benim ne bir çivim, ne de bir saatim var.


     - Belki onu bu şekilde reddetmekte haksızım, belki o iyi, ben kötüyüm. Ne yazık! Bu benim hatam değil. Bu benim çürümüş ve zayıf düşmüş, tamamen mahkum soluğum.


     - Ben sessizliğimi koruyordum.
     Annem bana:
     -Hiçbir şey söylemiyorsun, üzgün görünüyorsun, dedi.
     Oysa kalbimde cenneti hissediyordum.
     Bütün hayatım boyunca hatırlayacağım bir akşam...
     Bütün hayatım boyunca!

1 yorum:

  1. Şiirleri ve oyunlarıyla edebiyat dünyasında önemli bir yere sahip olan Victor Hugo, Bir İdam Mahkûmunun Son Günü eserinde, idam cezasına gerçekçi ve protest bir tutumla yaklaşmaktadır.

    Victor Hugo, 1829 yılında yayımlanan Bir İdam Mahkûmunun Son Günü’nü yazdığında 26 yaşındaydı.

    Genç yazar, ölüme mahkûm edilen bir insanın son gününü büyük bir ustalıkla anlatarak kamu vicdanını etkilemeyi ve idam cezasına karşı bir protesto hareketi başlatmayı amaçlamış, başarılı da olmuştur.

    Kitaptan altını çizdiğim alıntılar:
    İntikam almak bireyseldir, cezalandırmak Tanrı’ya hastır.
    Sakar ve kör bir ceza usulü, her halûkarda masumları cezalandırır.

    http://www.ebrubektasoglu.com/yazi/victor-hugo-bir-i%cc%87dam-mahku%cc%82munun-son-gu%cc%88nu%cc%88/

    YanıtlaSil