6 Ocak 2016 Çarşamba

Günden Kalanlar * Kazuo Ishiguro

     "Birkaç gündür aklımı kurcalayıp duran geziyi gerçekleştirme olasılığım gitgide artıyor" cümlesiyle başlayan bir kitap.


     - "Şuraya çıkmak sağlam bir çift bacakla sağlam bir çift ciğer ister. Bende ikisi de yok, o yüzden şuracıkta oturuyorum işte. Ama halim daha iyi olsaydı, orada yukarıda oturuyor olurdum. Küçük, güzel bir açıklık var yukarıda, oturacak yer de var, her şey ayağınızın altında. İngiltere'nin hiçbir yerinde bundan daha güzel manzara bulamazsınız."


     
- "İnanın, bayım, yukarı çıkmazsanız pişman olacaksınız. Kim bilir? Bakarsınız birkaç yıl daha geçer, her şey için artık çok geç olur." Kaba bir kahkaha attı. "Henüz çıkabiliyorken çıksanız iyi edersiniz."


     
- Düş kırıklığına hazırlıksız yakalanacak kadar aptal değilim.


     - Ne de olsa, zamanı geriye döndüremezsiniz artık. İnsan oturup böyle olmasaydı nasıl olurdu diye ömür boyu kafa yoramaz. Çoğu insan kadar iyi, hatta belki daha iyi şeylere sahip olduğunu fark edip şükretmeli.


     - "Keyfine bakmalısın. Akşam günün en güzel zamanıdır. Günlük işini tamamlamışsındır, ayaklarını uzatıp keyfine bakabilirsin artık. Bence böyle bu iş. İstediğine sor, herkes aynı şeyi söyleyecektir sana. Akşam, günün en güzel zamanıdır."


     
- Akşam, pek çok insan için günün en güzel zamanı. Öyleyse, bu kadar çok dönüp ardıma bakmamam, daha olumlu bir görüş açısı benimsemem ve günümden arda kalanları en iyi biçimde değerlendirmeye çalışmam gerektiği öğüdünde de gerçek payı vardır belki. Yaşamımız pek de dilediğimiz gibi çıkmadıysa durmadan geriye bakıp kendimizi suçlayarak ne kazanabiliriz ki?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder